"Tezahürata dönüşen bu alkış dalgası" üç dakika, dört dakika, beş dakika boyunca devam etti. Fakat insanların avuç içleri acımaya başlamıştı, havada tutulan kollar bir zamandır zaten ağrımaktaydı. Daha yaşlı insanlar yorgunluktan nefes nefese kalmıştı. Durum, Stalin'e gerçekten tapanlar için dahi dayanılmaz bir aptallık halini almaya başlamıştı...
On bir dakika sonra, kağıt fabrikasının müdürü iş adamlarınınkine benzer bir tavır takınarak yerine oturdu. İşte bu sırada bir mucize gerçekleşti! Bu evrensel, bu teklifsiz, bu tarif edilemez coşku nereye kaybolmuştu? Tek bir adam sayesinde herkes birden durmuş ve yerine oturmuştu. Kurtulmuşlardı! Bu sincap, dönmekte olan tekerden atlayacak kadar zekiydi.
Gelin görün ki, bağımsız insanları işte böyle tespit ediyorlardı. Ve onları işte böyle ortadan kaldırıyolardı. Aynı gece fabrika müdürü tutuklandı. Başka bir gerekçeyle üstüne on yıl yıktılar. Fakat sorgulamanın son belgesi olan 206 numaralı formu doldurduktan sonra, sorgu yargıcı ona hatırlattı:
"Hiçbir zaman alkışı durduran ilk kişi olmayacaksın!"